Müşkülpesent Scrooge, ilanihaye tamahkâr bir şekilde yaşayıp son
nefesini kasvetli odasında yapayalnız ve mutsuzken verecekti. Tabii o üç
hayaletle karşılaşmamış olsaydı…Geçmişin, şimdinin ve geleceğin hayaletleriyle
karşılaşmak Scrooge için bir dönüm noktası olmuştu. Zira hayaletlerle olan
yolculuklarında geçmiş anıları, şimdiki hayatı ve gelecekte yaşanabilecekler
konusunda gördükleri, onu tamamıyla değiştirmişti. Bu yolculuklar sonucunda maddi
olana düşkünlüğü, pintiliği ve her şeye karşı nefreti yerini maneviyata
bırakmış, bundan sonraki hayatı boyunca insanlara yardım etmekten büyük bir
zevk alan biri hâline gelmişti. Örneğin hayaletlerle karşılaşmadan önce Scrooge
karanlığı çok severdi; çünkü karanlık ucuzdu. Hayaletlerle olan yolculuğundan
sonra ise iyilik yapmanın getirdiği huzurla hayatı aydınlanmıştı. Önceleri
yaprağın üstündeki bir böcek olmasına rağmen toz toprak içinde debelenen aç kardeşlerinden
yakınırken, artık onların mutluluğuyla mutlu olabilen, onlara yardım etmekten
büyük bir zevk alan bir Scrooge vardı. İsmi, her ne kadar bir zamanlar pinti,
cimri ve açgözlü olması sebebiyle İngilizcede “pinti” anlamında sözlüklere
girmiş olsa da değişimi sonucunda dönüştüğü kişi, artık hiç de bir “scrooge”
olarak tanımlanamazdı.
Yukarıdaki italik kısmı Charles
Dickens’in Bir Noel Şarkısı adlı kitabını okuduktan sonra yazmak istedim. Bunu
yazmak istememin sebebi, kitaptan (tabii Türkçe çevirisinden) öğrendiğim yeni bir kelime olan ve “sonsuza
kadar, sonsuz” gibi anlamlara gelen “ilanihaye” kelimesini cümle içinde
kullanarak kelimeyi belleğimde kalıcı bir hâle getirme hevesinden geliyor.
Ayrıca Dickens’in kitapta kullandığı iki cümle de çok hoşuma gitmişti. Söz
konusu cümleleri de bu nedenle yazıda kullanmak istedim. Cümleler şu şekilde:
“Karanlık ucuzdu, Scrooge karanlığı severdi.” (Scrooge’un dillere
destan pintiliğine yönelik ifade edilen bir cümle)
“Yaprağın üstündeki böcek, toz toprağın içinde debelenen aç
kardeşlerinden yakınıyor, Yüce Tanrım!” (şimdinin hayaletinin Scrooge’la ilgili
söylemiş olduğu bir cümle)
Kitabı henüz okumamış olanlar
için çok fazla detay vermek istemiyorum. Yine de kitabın bir
kelime meraklısı (logofil) olarak en ilgimi çeken kısmı ve kitaba LogoPhile
bloğumda yer vermek istememin temel sebebi, Ebenezer Scrooge ismindeki “hayali” karakterin dillere destan pintiliği sebebiyle
soyadının (scrooge) İngilizcede pinti anlamında sözlüklere gerçekten girmiş
olmasıydı.
Ebenezer Scrooge’un betimlendiği
pek çok görsel mevcut. Bu görsellerden en sevdiğimi aşağıda paylaştım.
Bana göre bu görsel Scrooge’un,
hayaletlerle olan yolculuklarından önceki hâlini, herkese ve her şeye olan
nefretini ve meşhur pintiliğini çok güzel bir şekilde betimliyor. Uzun kanca
burnu, somurtmaktan kasları gerilmiş yüzü, sivri çenesi ve tehditkâr
bakışlarıyla tam bir Ebenezer Scrooge betimlemesi. Peki dönüşümü sonrasında Scrooge sizce nasıl
görünüyordu? Hayal etmek bedava. Tıpkı bedava olduğu için Scrooge tarafından
bir zamanlar çok sevilen karanlık gibi=)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder